top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıCisem Dincer

Covid-19 Pandemisi ve Kadın Dayanışması

Hayattaki başarı ya da başarısızlık kavramı başımıza gelen olaylara karşı tutumumuz ile doğru orantılıdır. Covid-19 teşhisi konulduğu ilk günden bu güne kadar tamı tamına 22 gün geçmiş. Bu süreçte ne kadar da çok yazmak istemiştim halbuki. Ama 22 günde sanki 22 yıl daha ekledim öğrendiklerime, hiç de tanık olmayı tercih etmeyeceğim deneyimler yaşadım. Sonra bugün saatlerce uğraştığım yazım yayımlamak üzereyken siliniverdi. Bazen böyle olur, hayat sizinle dalga geçiyor diye düşünürken, sükunetle karşıladığınızda duymanız gereken o ses, iç sesiniz, birden konuşmaya başlar. Kulak kabartıp hiç vakit kaybetmeden yeniden oturup yazmaya başlarsınız. Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir derler ya, işte tam bu noktada geleni yeniden keşfe çıkarsınız.


Biz kadınlar hayatı ve detayları sorgulamayı severiz. Benim aklıma yıllardır varoluşu sorgulayan bir kadın olarak "Peki bu Pandeminin Vazife Planımızdaki yeri ne olmalı?" sorusu geliyor. Sürekli üreten, her işe girişen, ister beyaz, ister mavi yaka, isterse kadın girişimci olsun şu anda evde yoğun zaman geçiren her kadın öncelikle ev hanımı oluverdi. Bu süreçte yakın çevremde 40'lı yaşlarında çocuklu ve çalışan annelerin evdeki sorumluluğunun artmasından artık yavaş da olsa ruhsal ve fiziksel olarak yorulmaya başladığını gözlemliyorum. Özellikle eş, çocuk ve yakın akrabaların sorumluluğunu alan kadınların yükü maddi sıkıntılarla da birleşince iki kat daha artmış oluyor. Bu kapsamda dikkatimi çeken birkaç hususu paylaşmak istiyorum. BM Genel Sekreteri António Guterres'in COVID salgınının kadınların sağlığı, hakları ve özgürlükleri üzerindeki etkisini ele aldığı yazısında COVID-19 krizinin kadın hakları ve özgürlükleri için fiziksel şiddetin ötesinde tehditler içerdiğini, kadınların ev işleri, gündelik işler gibi düşük ücretli güvencesiz işlerin yanı sıra kuaför salonları gibi küçük ölçekli işletmelerde de orantısız bir şekilde temsil edildiğini ve bu doğrultuda derin ekonomik krizden büyük ihtimalle en belirgin şekilde yine kadınların etkileneceğini ifade ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) de tespit ettiği üzere birçoğu tam da bu sektörlerde olmak üzere önümüzdeki üç ay içinde dünya genelinde yaklaşık 200 milyonluk bir istihdam kaybı yaşanacağı tahmin ediliyor.


Rakamlar ürkütse de elbette bir yerden başlamak gerekiyor. Pandemi suresince imkanı olan kadınlarımızı çok güzel projelere imza atan sivil toplum kuruluşlarına desteğe çağırıyorum. Bu kapsamda kadını odağına koyan KEDV'in de dünyaca ünlü yardım kuruluşu Oxfam ile işbirliğine giderek ciddi destekler almaya başlamasını çok umut verici buluyorum. Bu yazıyı hazırlarken karşıma çıkan Oxfam 2020 Eşitsizlik Raporu'nda*, 2019 yılında, sayıları sadece 2.153 kişi olan dünya milyarderlerin, 4,6 milyar insanın toplam varlığından %50 daha fazla servete sahip olduğunu üzüntüyle okudum. Bu büyüklükte eşitsizliğin olduğu bir dünyada her birimize onlarca görev düşüyor. Maddi destekten, online gönüllü danışmanlığa kadar uzanan farklı alanlarda çok ufak çabalar ile hemcinslerinize destek verebileceğinizi lütfen unutmayın. Ayrıca, doğal ürünlerin tüketimine önem veren kadınlarımızın KEDV aracılığıyla Türkiye'nin dört bir yanındaki Kadın Kooperatiflerinden* sipariş verebileceklerini, online alışverişlerini Nahıl Dükkan üzerinden yapabileceklerini de belirtmek istiyorum. Hayatı yaşamaya değer kılan manadır, gerisi teferruattır. Ufak bir dokunuşla hayata anlam katanlardan olabilmek dileğiyle.






57 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page